1 Nisan 2008 Salı

GÜNDEMDEN KISA KISA...

Dolu dolu bir hafta sonu daha geçti hatta bir de üstüne işe gidilmemiş (sağlık sorunları nedeniyle) bir pazartesi de geçti ve ben yine buralardayım. Yeni saat uygulamasına hala alışamadım. Sabahları uyanamıyorum . :( Neyse.. gelelim gündemimize...
Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Bu adamlar acaba gözaltına aldıkları insanlara ne yapıyorlar? Önce Kemal Alemdaroğlu, arkasından İlhan Selçuk hastanelik oldu. Aslında şuna da bağlıyorum bu insanlar onurlu insanlar... Bu şekilde davranılmayı haketmiyorlar ve kendilerine yediremiyorlar sanırım. Bu yüzden hasta oluyorlar... Kişisel sebep bu. Bunun dışında dediğim gibi acaba gözaltındakilere ne yapıyorlar...Bunu bir araştırmak lazım. Umarım İlhan Selçuk kısa zamanda iyileşir çünkü elimizde kalan bir avuç aydını son dönemde bir araya getiren tek isimdir kendisi. Daha söyleyecek çok söz var İlhan Selçuk lütfen çabuk toparla kendini...
Gelelim EXPO2015 rezaletine... Dün çok ilginç bir şey oldu. Tam sonucun açıklanmasına yakın Tv açtım ve merakla beklemeye başladım. İzmir'e böyle önemli bir fuarı yedirecekler mi diye düşünürken ulusal kanallarımızdan birinden bir ananos yapıldı... "2015 Expo İzmirde" Muhabir acayip bir sevinç içinde "İzmirde herkes neşe içinde, davullar çalınıyor, bu güzel haber kutlanıyor..Bundan bir saat önce demiştik İzmirde diye içimize doğmuş..." Arkasından tabi bizde de bir sevinç... İçeriğini çok bilmesek de bu fuarın ülke tanıtımında önemli bir yeri var üstelik 43 milyar $ da gelir bırakacak diye düşündüğümüzden sevindik. Her konuda namı kötü olan biz Türklerin değişik bir açıdan tanıtımı dedik kendimizce... Neyse yarım saat sonra Mehmet Barlas ana haberde ne yazık ki Expo yu Milanoya kaptırdık dedi. Ya arkadaş hiç bizim olmayan bir şeyi nasıl kaptırırsın ki... Bize vermeyecekleri belliydi.. Hepimiz bir umut dedik ama olmadı. Ve bazı uyanık kesimler şimdi bundan kendilerine çıkar sağlamaya çalışıyor. Daha önceki yazılarımdan birinde baksetmiştim. Expo alınamazsa suçlusu AKP ye kapatma davası açan yargıtay başsavcısıdır diye ilan etmişlerdi. Yapmadıkları yatırımın, emeğin sorumlusu suçlusu olarak her başarısızlığımıza bir bahane bulmayı çok kolay başaran biz suçlayacak bir adam bulduk yine.
Gelelim AKP nin kapatılması davasına. Çok sancılı bir şekilde başlayan süreç yine aynı sancılarla devam ediyor. Anayasa Mahkemesi davayı kabul ederdi etmezdi derken dava kabul edildi ve süreç kısmen de olsa başlamış oldu. Tabi bu arada sevgili hükümet kendi lehlerine olayı çevirmeye çalışıyor. Bu arada DTP yi de işin içine alarak, kendi menfaatleri için resmen bölücülerle işbirliği yaparak, bu kapatma olayını tamamiyle kaldırma yolunda adımlar atmaya çalışıyorlar. Tamam kabul ediyorum bir ülkede parti kapatılması hoş bir şey değil ama mecbur bırakıyorsunuz kardeşim. Biriniz terörist, diğeriniz ülkeyi alevi-sünni, Türk-Kürt, müslüman-müslüman olmayan ve daha şimdi aklıma gelmeyen bir çok sınıflamayla bölen parti adı altında misyonerlersiniz. Yazık bu insanlara... Daha doğuracağımız 3 çocuğumuz var yazık bu ülkeye. biz bakamazsak, çocuklarımızı okutması için arayacağımız sponsorlar var bu ülkede...
Neyse benim sinir katsayım arttıkça artıyor.. Doldum doldum biraz daha taşarsam ortalık kötü olacak...

Hiç yorum yok: