24 Mart 2008 Pazartesi

GELELİM KENDİMİZE...

Yoğun geçen bir hafta sonundan sonra işime geldim ve istemeyerek de olsa ÜDS sınav sorularına şöyle bi baktım... Çok fazla soru hatırlayamadım ama hatırladıklarım da moralimi bozmaya yetti. Bu sefer de alamıcam sanırım 65 denen gerizekalı notu.. :(( Neyse en azından şuna seviniyorum en azından bir süre daha test çözmek zorunda değilim ve bu arayı biraz dinlenerek ve ALES için hazırlanarak geçirebilirim. Gerçekten yorucu ve stresli bir dönem geçirdim...
Gelelim ülke gündemine... Gelişmeleri yakından takip etmeme rağmen bir affallama dönemi geçiriyorum resmen... neler oluyor, bu ülke nereye gidiyor diye düşünürken bi bakıyorsunuz aydınlarımız sorgulara alınıyor, türlü türlü işkenceler ediliyor insanlara. Susturmaya çalışıyorlar bizleri... Sabah iş gelirken Alem FM dinlerim genellikle. Bugün de her zamanki gibi dinlerken Kripto Odası adlı programa denk geldim ve (sunucunun adını ne yazık ki bilmiyorum) muhteşem bir analize kaptırdım kendimi... Beni bu kadar mest eden konuşma şuydu...
"Bundan 2 yıl önce kayıp trilyon davasında Erbakan'ın aldığı hapis cezasını yaşına hürmeten ev hapsine çeviren AKP liler, gecenin 4 ünde 83 yaşında İlhan Selçuk 'u gözaltına aldırırken acaba yaşa hürmetleri nerde kalmıştı?" Gerçekten çok doğru bir tespit. Nerde sizin yaşa saygınız? hani yaşa saygınız sizden olanlara ve sizden olmayanlara karşı değişiyorsa bilelim. çocuklarımıza da öyle öğretelim bundan sonra... Bak bu adam bizden ona saygı göster ama bu adam bizden değil istersen ölsün umursama... Bize yakışmaz...
Diğer yandan sıkıştıkça sıkışan AKP hükümeti nereye saldıracağını şaşırmış durumda. Anlıyorum, bi kuyruk acınız var ama intikam planları yapacağınıza ya da kalan zamanınızı böyle şeylerle tüketeceğinize bi bakın bakalım kendinize.. Acaba adam olur muyuz deyin bi kere... Demokrasi sadece partiniz kapatılacağı zaman gelmesin aklınıza.. Piyasalar kötüye gidiyor diye yargıtay başsavcısını suçlamayın (zira satacak hiçbişi bırakmadınız bu ülkede), expo2015 izmire alınmazsa suçlusu başsavcıdır demeyin... Bir dönün kendinize bakın... Biz bu süreçte ne yaptık diye düşünün..
Ben kendi adıma bir eleştiri yapmak istiyorum haddim olmayarak... Biz ne yaptık bugüne kadar? UYUDUK... Bağıra bağıra gelen bu tehlikeyi görmezden geldik belki de işimize geldi. Şimdi oturduğumuz yerden ah vah edip dövünmek yerine belki harekete geçebiliriz. belki diyorum çünkü birlik olabileceğimizden de emin değilim... Öyle bir böldüler ki bizi parçalara bir parçayaı toplasanız öbür parça ayrılıyor bizden...
Cumhuriyet gazetesi önüne gidip destek veren ve bu hükümetin haksız uygulamalarını protesto eden kişileri yürekten kutluyorum...

1 yorum:

Bad'lik Amiri dedi ki...

Katılıyorum söylediklerine.
Üstelik şöyle koskocaman bir fark da var. Erbakan "suçlu" olmasına rağmen kendisine o şekilde davranılırken, İlhan Selçuk ne idüğü belirsiz bir sebepten sabaha karşı apar topar gözaltına alınıyor.
Bariz belli değil mi AKP'nin karşı atağı olduğu. Tabii kendilerince bir atak.
Herkesin yüzü ortada apaçık.
Dokunulmazlıkları kalksa da bir de o zaman görsek.
Halk arasında şimdiye kadar hiç bu kadar kutuplaşma olduğunu hatırlamıyorum.
Hepsi AKP'nin suçu değil mi işte.
Sayelerinde gitgide çoğalan sıkmabaşların hepsine nefretle bakıyorum sokakta yürürken.