30 Mayıs 2007 Çarşamba

DRAMA KURSU ANILARI I

6 haftadır zor zahmet, kah kaçmayı düşünerek kah yorgunluktan bitmiş bir şekilde devam ettiğimiz drama kursumuzda her geçen gün daha eğlenceli oyunlar oynuyoruz. Bu oyunlarımız esnasında hem eğleniyor hem de bir ürün çıkarmanın mutluluğunu yaşıyoruz. dün de böyle günlerden biriydi. 5 kişilik bir grup oluşturduk (ayrıntısına girmek istemiyorum) ve bize verilen kelimelerden bir hikaye ortaya çıkarmaya çalıştık. ve ortaya çıkan hikayeyi sizinle de paylaşmak istedim.

FİLM BİTTİ

Herkesin duygularını yansıttığı ortamlarda insanlarla birlikte bir yeşil alan yaratmaktı düşlediğim. İlk müzikle, ilk konserine çıkmış bir çocuk heyecanıydı aklımda kalan. Müzik sesi coşku oluyor, artıyordu. Müzik arttı mıinsan sayısı da artıyor, üzüntüler hayata karışıp gidiyordu.
Çocukluğumda çıktığımız yolculuklar gibiydi. Hayatımın aşklarıydı o yollar. Her sahil, bir film karesi gibi geçip dururdu pencereye yansıyan görüntülerinden. Annemin huzurlu sesi gelirdi kulağıma sonra. İçten bir dans süzülürdü arabaya, yavaş yavaş artar, coşkulu bir konsere dönüşürdü. Bir bakardım, rüya oluverirdi herşey, bir bakardım sonbahar...
Gökyüzü hüzün grisine bürünüp, sarının tonlarını ayrılığı çağrıştırırcasına mavi bir dinginliğe sürüklerken, topraktaki enerji, sevinç ve bereket kaybolup giderdi.
Garipti sarı sonbaharda, sahilde gezerken içim. Bir yanım huzurlu bir mutlulukla kıpır kıpırken, bir yanımda bir şeyleri geride bırakmanın acısı vardı. Evet, özgür olmayı, bu hayatı ben istedim belki ama kolay olmuyordu. Olmadı işte...
Üzgündüm... İyi bir yüreğin düğün sevincini kursağında bıraktığım için üzgündüm. Ancak içimin ezgisi arttıkça uçsuz bucaksız diyarlar beni çağırıyordu. Ardıma bakmadan, yine de anılarımla el ele, yürüyordum... Kaçıyordum...
Ezgi, Suna, Özge, Tolga, Atiye

5 yorum:

ezop dedi ki...

"Şark köşesi" kullanılmamış bakıyorum. :)). Valla elimize sağlık, ne de güzel bir şey çıkartmışız o kelimelerden. Birbiriyle alakasızmış gibi duran kelimelerden bir metin çıkartmak gerçekten zormuş, ama bir o kadar da keyifli...Kurgulanmış öyküler istemiyoruz!!!

aydan dedi ki...

of ya bu hafta ne çok şey kaçırmışım:(

aimge dedi ki...

ey dostlar,
kalplerin güzelliği çıkmış ortaya,
bir bakıvermişsin ki söylenmeyen kelimeler, düşünceler, ortak anılarla yeni bir anıya dönüşmüş...
ey dostlar, hepimizin hayalleri vardır sicacık dingin huzurlu yerlerimizle ilgili bir bakıvermişsniz ki o hayaller ortak bir sevince dönüşmüş gidilmeyen yerler yaşanmayan şeyler bir hikayeyle birleşmiş....
ey dostlar, hayaller yapılmasa da bunun paylaşılması ne güzel bir şeydir.
sıcak bir gülümsemenin, birlikte yapılan dansın, ellerin sıcaklığı başka nerdedir?
ey dostlar, herkes aynı fikirde olmayabilir kanımca-ki olmamalıdır da, ama farklı duygularla ortaya çıkarılan bir ürünün herkesin yüzünde aynı gülümsemeyi yaratması nicedir?
ey dostlar, kendi zamanlarımızdan çalarak geçirdiğimiz bir zamanın hayatımızın değerli zamanlarından biri olarak ortaya çıkması ve bize birşeyler katması ne güzel bir şeydir.
ey dostlar, 30 una merdiven dayadığımız şu günlerde( ki ben dayamadım tam üstünde duruyorum:))küçük çocuklar gibi kısa film kareleri kurgulayıp evcilik oynamak, karınca taklidi yapmak, birlikte bağırmak, dansetmek, hoplayıp sıçramak hangi büyüdüm sananın elindedir?
ey dostlar dost meclisindeyim belli zamandır bu yolda memnunum yürümekten yollar uzun olsun yollatrın çevresinde ağaçlar olsun, o ağaçların dallarında meyveler olsun yolun kenarlarında dereler olsun, uzun keyifli sohbetlr uzayıp giden su gibi olsun, hızla dönen virajlarda eller birlikte olsun

ezop dedi ki...

Ya ne güzel dilekler,ne güzel ifadeler bunlar Gayeciğim. Umarım yollar ayrılmaz, çocuk oyunlarımız bitmez...Özge'ye kısa bir mutluluk anı yaşatan soluklanmalarımız umarım ki daha uzun yıllar sürüp gider. Biz büyüsek ve dünya değişse de içimizdeki çocuklar çürütülmeye izin vermeden bizimle ilerler ve umarım ki hayat keskin virajlar çıkartmaz dostluğumuzun önüne...

aimge dedi ki...

:)