24 Nisan 2007 Salı

NİHAYET AÇIKLADILAR...

Günlerdir aklımızı karıştıran sorunun cevabı bugün verildi nihayet... AKP cumhurbaşkanı adayı olarak kimi gösterecek? Tabii ki Abdullah Gül... Neden mi?
  1. Bülent Arınç çok sivri dilli ve çok göze batan birisi, daha önce başörtüsü muhabbetinden dolayı adı çok anıldı. O zaten olamazdı...
  2. Tayyip amca pasif konuma geçmek istemezdi çünkü o halkın önünde lider gibi görünerek prim yapıyor. Zannediyor ki o gidince partisi dağılacak.. (olabilir de tabi :))
  3. Dış işleri bakanı olarak görev yaptığı sürede çok övgü alan ve uluslararası (arap ülkeleri) arenada tanınan birisi olduğu için Abdullah GÜL...
  4. Ersönmez Yarbay da zaten parti tarafından kararlaştırılmış bir isim... Önce onu kendi isteğiyle çıkmış gibi gösterip ortamı biraz olsun yumuşatmak istediler ama başaramadılar. Yani bu adamın zaten şansı yok...

Ya bu kadar ülkenin gündemine oturmaya ne gerek vardı? Avrupada böyle bir seçim olacağı zaman adaylar 6 ay öncesinden belli oluyor ve hiç bu kadar ortalık bulandırılmıyor. Neyse biz ülkemize dönelim.. Şimdi karşısına kim çıkacak diye çok merak ediyorum... Şu anda 3 adayımız var. 2 tanesinin şansı yok zaten... Abdullah Gül de bunların arasından sıyrılıp çıkıyor. Aslında düşününce kötünün iyisi denebilir ama demesek daha iyi. Ülkenin daha çağdaş insanlara ihtiyacı var. Bakalım görelim bundan sonra neler olacak...

4 yorum:

aimge dedi ki...

bişi söylemek istiyorum: üzgünüm ki en yüksek oy onların ve cumhurbaşkanı da meclisin içinden çıktı; bunun adı demokrasi...
evet ülkennin kesinlikle daha çağdaş insanlara ihtiyacı var tüm kalimle katılıyorum, ama nerede?
yok ki aday, bu adayı halk çıkardı, çağdaş insanlara ihtiyacı olan halk çıkardı. herkes biliyor, mecliste olan tüm üyeleri halk açık ara farkla seçti.....şimdi ah vah ediyoruz. Bunun adı demokrasi.
üzgünüm

ezop dedi ki...

Bunun adı demokrasi değil. Çünkü eğer bir parti halkın sadece %30-35'ini temsil ediyor ve geri kalan %65'in bir bölümü hiç bir şekilde halk meclisinde yer bulamıyorsa bunun adı demokrasi değil güdümlü seçimdir. %10'luk seçim barajı ülkemizdeki demokrasinin önündeki en büyük engeldir ve bu baraj indirilmediği sürece de bu ülkede gerçek anlamda demokrasiden söz etmek mümkün olmayacaktır.
Gelelim cumhuru temsil edeceği düşünülen kişiye. Ben açıkçası Erdoğan'ın bazılarının ifade ettiği gibi büyük bir tevazu ve fedekarlık içinde cumhurbaşkanlığına aday olmadığı, devletin istikrarı için o makama talip olmadığını herşeyden önce bunu halk için yapmadığını düşünmüyorum. Gül özellikle seçilmiştir nasıl ki daha önce başbakanlık yapıp seçimlerin bazı bölgelerde yenilenmesinin ardından başbakanlığı seve seve bıraktıysa cumhurbaşkanlığı için de aynı durum söz konusu olacaktır. Erdoğan 5+5 başkanlık sistemini getirip koltuğa yerleşecek en az bir 10 yıl daha işi sağlama alacaktır. Bunlar öngörülerim tabi ki ama herşeyden önce beklemek ve görmek gerekiyor.Ortalığı böylesine bulandırmak işlerine yaramış en azından adayları yıpratılmamıştır. Ayrıca Gül dindar biri olabilir ancak bu onun çağdaş olmadığı anlamına gelmemelidir kanımca.

aydan dedi ki...

Bunun adı demokrasi ise zaten ben demokrasiye inanmıyorum. Böyle gelmiş, böyle gitmez, gitmemeli. Bir şeyler yapmalıyız. Ama ne?

aimge dedi ki...

bu güdümlü seçimi kim çıkardı?
birkaç kişi ya da grup, darbe mi yaptı?bir toplum,liderlerini kendi ortaya çıkarır. Bu % 20 bile olsa, demek ki % 20 nin üzerinde br lider çıkaramamış demektir; ya da % 35.....
ya da Atatürk gibi bir lider inmemiş demektir. Ki hiç bir zaman onun gibisi inmeyecek.
liderleri kendi içinde yaşadığı halk doğurur.% 65 olan halk,demek ki bunların dışında bir yere yönelememiş bir halktır, dolayısıyla % 35 i alan lider olur. Bu açıdan demokrasidir dedim.
% 35 lik halk, % 65 lik halkın üzerine darbe güçlerini göndermedi ki..... ğer % 65 in içinden % 36 lık bir kısım kendini temsil etme yeteneğine sahip olan bir lider çıkarabilseydi, belki adayımız o olurdu...